Kartal’da polis memuru Osman Yalınkaya’nın ormanlık alanda yaralı halde tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmesine ilişkin açılan davada tutuklu sanık Mahmut Sezgin’e 25 yıl hapis cezası verildi.
İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasına tutuklu sanık Sezgin ve merhum Yalınkaya’nın ailesi ile tarafların avukatları katıldı.
Duruşmada savunmasını yapan Sezgin, “Ben önce Allah’a sonra mahkeme heyetinin vicdanına güveniyorum” diyerek beraatini ve tahliyesini istedi. söz konusu.
Kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanık Mahmut Sezgin’i “kasten öldürme” suçundan önce müebbet hapis cezasına oy çokluğuyla hükmetti.
Cezanın sanığın bireysel ve sosyal durumu ile geleceği üzerindeki etkilerinden dolayı takdiri indirime gidilmesine karar veren mahkeme, Sezgin’e 25 yıl hapis cezası verirken başka bir ceza indirimi uygulamadı. cümle.
Üye hakim Fatih Taşdemir, sanıkların beraat etmesi ve serbest bırakılması yönünde muhalefet şerhi koydu.
Yargıç Taşdemir, usulü şüpheli veya tam olarak aydınlatılamayan olay ve iddiaların sanık aleyhine yorumlanamayacağını ve mahkûmiyet kararı verilebileceğini belirterek, “Ceza mahkûmiyeti kesin ve açık bir delile dayanmalıdır. “Kesin ve açık bir delile dayanmalı ve herhangi bir şüpheye veya başka bir oluşuma izin vermeyecek şekilde açık olmalıdır. Sanığın yüksek olasılıkla cezalandırılması, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına gelecektir.” sözlerini kullandı.
Taşdemir, “Bir davada sanığın mahkûm olabilmesi için mahkumiyet kararı için yeterli, kesin, inandırıcı ve şüphe götürmez delillerin bulunması şarttır” dedi.
“Vaka dosyasında yapılan incelemede, vaka belgesinde yer alan 25 Nisan 2022 tarihli Adlı Tıp Kurumu 1. Adlı Tıp İhtisas Kurulu görüşüne göre, kişinin ölümüne neden olan kurşunun, merhum Osman Yalınkaya’nın kendisi, ancak atışın aynı dönemden başka bir kişi tarafından da yapılmış olması muhtemeldi.Konuyla ilgili kesin bir değerlendirme yapılamayacağının belirtilmesi, el ile ilgili çelişkili ifadelerin bulunması. Polis Kriminal Laboratuar Müdürlüğü ekspertiz raporları ile İsimli Tıp Kurumu raporlarında yer alan takaslar, sanığın kendisine yöneltilen suçlamayı başından beri tutarlı bir şekilde kabul etmediğini, bir bütün olarak değerlendirildiğinde kusurun sanığa yüklendiğini dikkate alarak. dava belgelerinde suçuna ilişkin şüphe, kesin, inandırıcı ve yeterli delil bulunmadığını, şüpheli durumların sanık aleyhine yorumlanarak ‘sanık şüpheden yararlanır’ ilkesi uyarınca mahkumiyet tesis edilemeyeceğini, , sanığın kusuru işlediğinin belli olmaması ve şüphe boyutunda kalması, sanığın beraat etmesi. ve tahliyesine karar verilmesi gerektiği görüşüne saygıdeğer çoğunluğun kararına katılmıyorum.”
İddianameden
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, polis memuru Osman Yalınkaya ile sanık öğretmen Mahmut Sezgin’in çocukluk arkadaşı olduğu, olay tarihi olan 12 Ocak’a kadar iletişimlerinin kopmadığı belirtildi.
İddianamede tarafların memur oldukları için eşleri adına açtıkları Tuzla ve Kartal’daki kreşleri işlettikleri, Yalınkaya’nın olay tarihinde iki kez sanık Sezgin’i görmeye gittiği, ikilinin daha sonra Yakacık Çarşı Mahallesi Orman Yolu üzerinden Kartal’a geldikleri, burada işlettikleri anaokulu hakkında tartıştıkları, zanlının polis memuru Yalınkaya’ya silahla ateş ettiği belirtildi.
İddianamede yer alan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü Parmak İzi Geliştirme Laboratuvarı Daire Amirinin tabanca ve şarjörde parmak izi tespit edemediğini belirten raporda, “Mağdur kendini vurmuş olsaydı silahta parmak izi bulunması gerekirdi. Ayrıca maktulün silahı olduğu için maktulün parmak izlerinin bulunması gerekirdi.Şüphelinin maktulünü tabancayla vurduktan sonra tabancadaki parmak izlerini sildiği anlaşılmıştır” ifadelerine yer verildi.
Bu kapsamda iddianamede, sanık Sezgin’in “kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
