BODRUM – İktidarın ağustos ayından itibaren uygulanmasına karar verdiği enflasyon muhasebesi kararına iş dünyasından sonra mali müşavirler de tepki gösterdi. Bodrum Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası üyeleri, tüm hizmetlerin dijitalleştiğini ancak internet altyapısının yetersiz olduğuna dikkat çekerek kaos yaşadıklarını söyledi.
Bodrum Vergi Dairesi önünde yapılan basın açıklamasını Bodrum Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Yönetim Kurulu üyesi Kazım Öztürk okudu. Öztürk, enflasyon muhasebesi kararı alınırken adaletin gözetilmediğini belirterek farklı işletmelere farklı yükümlülükler getirildiğini anlattı:
“Enflasyon muhasebesinin ara dönemlerde uygulanması bazı sakıncalar içeriyordu. Bu uygulamanın yanı sıra bir de ara dönemde bilanço istenmesi, Maliye Bakanlığı’nda alınan kararların sağlıklılığından şüphe duymamıza neden olmuştur. Bugün geldiğimiz noktada, aşağıdaki banka ve karşısındaki süpermarket enflasyon muhasebesi yapmıyor. Ancak karşıdaki brandacı, oto bayi enflasyon muhasebesi yapıyor. Bu işletmeler enflasyon düzeltmesi vergisi verecek. Vergi adalet gerektirir, adalet de vergi gelirlerinin artmasını sağlar. Yetkililerin bunların farkında olduğunu biliyoruz. Israrlarını anlamıyoruz.”
‘DİJİTAL SİSTEM KAOS YARATIYOR’
Vergi sisteminde yaşanan dijital dönüşüme karşılık alt yapının yetersiz olduğunu da belirten Öztürk, “Türkiye bizim üzerimizden dijitalleşiyor. Maliye Bakanlığı, 2023 sonu itibari ile 300.000 e-fatura mükellefi planladı, yıl sonuna gelindiğinde, gerçekleşen 1 milyon 100.000 üzerinde oldu. Bu sonuç, kamuyona bir başarı olara gösteriliyor, oysa Türkiye hızlı ve plansız dijitalleşiyor. Bu hız ve plansızlık kaos üretiyor. İnternet ve bilgisayar alt yapısı yüzünden sistem çoğu zaman servis veremiyor. İşlemleri tamamlamak için bilgisayar başında sabahlıyoruz. Ülkemizin internet ve bilgisayar altyapısı buna ne kadar uygun, bu kadar yükü kaldırır mı araştırılmadan her şey internet üzerinde yapılmaya çalışılıyor. Veri almak veri göndermek eziyete dönüşmüş durumdadır. Bilgisayar ekranları karşısında kalp krizi geçiren bir meslek olduk” diye konuştu.
‘MEVZUATIN DİLİ ANLAŞILMIYOR’
Son yıllarda vergi mevzuatının iyice anlaşılmaz bir hale geldiğini ve yoruma açık bir dil kullanıldığını da belirten Öztürk şöyle devam etti:
“Bir simitin KDV oranı kaçtır sorusunun cevabı simitin cinsine göre değişiyor. Bu kadar ayrıntı, karmaşa yalnız bizi değil iş yaşamını da olumsuz etkiliyor Mevzuat dilinin açık, net ve anlaşılır olması lazım. Bu olursa vergi sisteminin sorunlarının da azala cağından eminiz. Yetkililerden yasama dilinin düzeltilmesini vergi düzenlemelerinin sadeleştirilmesini talep ediyoruz. Sayın vergi mükellefi, ‘Ne kadar vergi öderim?’ sorunuzun cevabını biz artık bilmiyoruz.”
’35 YILLIK YASA YENİDEN DÜZENLENSİN’
3568 sayılı Serbest Muhasebeci, Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun da yeniden düzenlenmesi çağrısı yapan Öztürk “35 yıl öncesinde hazırlanan 3568 sayılı yasa adaletsizlik içermektedir. Yeminli Mali Müşavirler’in vesayetini istemiyoruz. Türkiye Serbest Mühesebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Müşavirler Odaları Birliği’nde (TÜRMOB) eşit bir temsiliyet istiyoruz. Bundan sonra, yaşadığımız sıkıntıları dile getirmek, sorunların çözümlerini oluşturmak için doğrudan harekete geçeceğiz. Artık yaşadığımız sorunların çözümünü birilerinden beklemeyeceğiz. Maliye Bakanlığı’ndan, her ilde meslek mensupları ile ortak çalışma ekipleri kurmasını, çalıştaylar yapmasını talep ediyoruz” dedi.
İŞ DÜNYASI DA ENFLASYON VERGİSİNE KARŞI?
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan da bu ay alınan bir kararla uygulanması istenen enflasyon muhasebesinin vergi prensipleri ile uyuşmadığını belirtmişti. Bahçıvan söz konusu kararın mali müşavirleri de zorlayacağını belirterek şu ifadeleri kullanmıştı:
“Ağustos ayı içinde yayınlanan bir kararla bu ay uygulanması istenen enflasyon muhasebesinin özellikle reel sektör ve sanayici açısından haksız bir vergi oluşturacağı net bir şekilde görülmektedir.
Kaldı ki yaz aylarının tam ortasında bulunmamız münasebetiyle gerek mali müşavirlerin gerekse muhasebe kadrolarının yılın bu en sıkışık dönemlerinde sağlıklı bir değerlendirme yapmaları da mümkün görünmemektedir. Dolayısıyla yılın bu en hassas döneminde getirilecek böyle bir yükün, böyle bir uygulamanın, Maliye tarafından hedefine ulaşıp ulaşmayacağına dair de şüphelerimiz bulunmaktadır. Reel sektörün içinden geçmekte olduğu zorlu koşullar düşünülerek; karşılaştığımız enflasyon muhasebesinin tüm yönleriyle gözden geçirilerek sanayicimizi rahatlatacak bir aklı selim kararın beklentisi içinde olduğumuzu özellikle ifade etmek istiyorum.”
